Sunday 7 February 2010

Ve bitti... – 23 Ocak 2010

0545 kalkis. 0600’da isteyenler kahvaltiya gitti. Nizamiye icindeki son kahvaltimiz 1 kalip beyaz peynir, sucuklu yumurta, kutu visne receli ve caydan mürekkep. 0700 gibi ictima yapildi. Biraz beklettiler, akabinde mintika temizligi yaptik. Sonra gene dizdiler, koguslara cikildi, bavullarimizi aldik. Artik bu asamada helallesen helallesene, aglayan bile var. Fotograflar cekiliyor, telefon numaralari, adresler takas ediliyor...

Askerlik 21 gün sürdü, acikca söylemek gerekirse bir „esprit de corps“ olusmasi imkânsiz. Buna ragmen insan bir sekilde etrafindakilere alisiyor. Kisa süreli bir maceranin ötesine gecmese de bizim askerligimiz, bu macerayi paylastigin en azindan birkac kisiden ayrilacagin icin burukluk duyuyorsun. Tabii bu bir daha hayatin boyunca yüzünü bile görmek istemediklerinden ayrilacagin icin sevinmene de engel degil.

Neyse, manga manga cagirdilar, girerken aldiklari cep telefonlarimizi geri verdiler. Komutanlara veda ettik. Gecici tezkerelerimiz dagitildi. Agir agir cikisa yürüyüse gectik. Kapiya yaklasinca tek siraya girdik, o sekilde ciktik. 21 gün askerlik bitti.

6 comments:

  1. Cok guzel olmus eline saglik.
    Butun detaylari yazmissin, gercekten cok faydali olacagini dusunuyorum 2010 Nisan doneminde bana.
    bilal

    ReplyDelete
  2. Merhaba,

    Aynen, ufak bir not defterine günügününe not alarak olustu günlük.

    Ise yaradigina sevindim.

    ReplyDelete
  3. Çok keyifli bi günlük olmuş , bende 2010 Ekim ayında gitmeyi planlıyordum , gün gün yazdığın bu bilgiler aklımda bulunan kimi sorulara çok açıklık getirdi.

    Eline sağlık..

    ReplyDelete
  4. Cok guzel bir yazi dizisi olmus. Ellerine beynine saglik. Nisan 2011'de gidiyorum. Blog'unu elimden geldigi kadar cok yerde yayinlamayaca calisacagim ki herkes faydalansin.

    ReplyDelete
  5. Cok detayli ve net bir anlatim. Kafamdaki bir cok soruya cevap bulmus oldum. Cok tesekkurler

    ReplyDelete
  6. Emegine ve ellerine saglik. 12 gun sonra (1 Ekim 2011) askerim. Yazdiklarini bir cirpida okudum. Insan basina gelecekleri, kendisini bekleyen seyleri baskalarindan daha farkli bir gozle okuyor. Oraya bombos gitmektense " ha bunu hatirliyorum, simdi su olacak, bunu okumustum" seklinde yorum yapabilecek kadar bir bilgiyle de olsa hazirlikli gitmek var.
    Tavsiyelerini dikkatle okudum ve asla unutmamaya calisacagim. Kendimi asabi insanlar kategorisinde gordugum ve ayi diye nitelendirmekten kacmayacagim insanlara tahammulumun olmamasindan dolayi, esimin en buyuk korkusu orda basima bir is acacak olmam. Senin yazdiklarinla hareket etmeye gayret edecegim.
    Ilac konusunda yeterince aydinlanamadim. Okudugum her yerde aman ilaclarinizi goturun diyorlar. Iceriye alinmasi problemliymis. Ustelik benim 4-5 yildir kullandiogim (yesil recete) grubuna giren ilaclarim var. Bunlari iceri sokmanin ve duzenli olarak kullanmanin yolu nedir acaba? Biliyorsan bana bir yol gosterebilirmisin? Blogunun takipcilerinden birisi oldugum icin, cevabini maille de gonderebilirsin sanirim.

    Tekrar tekrar cok tesekkurler.
    Kitap tadindaydi...
    Murat

    ReplyDelete